10 yıllık süreçte ise katılımcıların yüzde 63’ü fırtınalı veya sarsıntılı bir dünya düzeninden endişelerini dile getirirken, Ortak Akıl Danışmanlık Kurucusu Dr. Yılmaz Sönmez, 2024’te şirketlerin her zamankinden daha fazla dayanıklılığa ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Sönmez, “Dijital, yeşil ve kurumsal dönüşüm yani üçüz dönüşüm yönünde adım atan şirketler belirsizliği lehlerine çevirebilir ve dayanıklı şirketler haline gelebilir” diye konuştu.
Birçok şirketin söylenenin aksine pro-aktif olmadığını ve her defasında bir kez daha riski test ettiklerini, bununsa maliyeti yükselttiğini belirten Dr. Yılmaz Sönmez, “Oysaki, üçüz dönüşüm yönünde aksiyon alan şirketler riskler karşısında oldukça dayanıklı. Bir diğer deyişle, ancak üçüz dönüşüm yolculuğuna başlamış şirketler çok daha esnek ve uyum-dostu yapılar inşa edebiliyor. Dolayısıyla, şimdiye kadarki en zor yıllardan biri olan 2024’te şirketlerin ilk hedefi dayanıklılığı artırmak olmalı” şeklinde konuştu.
Sönmez’e göre 2024’te işletmelerin dayanıklılığını test edecekleri ilk başlık; jeo-politik gerginlikler olacak. Sönmez, “Jeopolitik dayanıklılık, giderek daha önemli bir hale geliyor.
Örneğin, Kızıldeniz’deki gemilere yönelik son saldırılar, bazı şirketlerin alternatif rotalar aramasına neden olurken, taşınan mallar için potansiyel olarak daha yüksek fiyatlara ve çevresel etkiye yol açtı. İşletmeler, jeopolitik riskleri azaltmak için çeşitli önlemler almalı. Bu önlemler arasında, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek, alternatif pazarlara odaklanmak ve risk yönetimi stratejileri geliştirmek yer alıyor” dedi.
Dayanıklılığın bir defaya mahsus, konjonktürel bir kavramın değil, şirketin kodlarının ve kültürünün değişmesinin adı olduğunu vurgulayan Sönmez, “Bu nedenle İşletmelerin, dayanıklılığı artırmak için sürekli olarak çabalaması gerekir. Şüphe yok ki, 2024 işletmeler için zorlu bir yıl olacak. Ancak, dayanıklılığını artıran işletmeler, bu zorlukların üstesinden gelebilecek ve hatta büyümeye devam edebilecek” değerlendirmesinde bulundu.